BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ A HABER’E KONUŞTU

29 Nisan 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Trabzon ve Ankara’da geçen hafta sonu yaşanan şiddet olayları ile ilgili olarak yeniden gündeme gelen sporda şiddet konusunu değerlendirdi. Bakan Çağatay Kılıç, “6222 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasanın çıkmasına müteakip olarak uygulanmasında bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Trabzon ve Ankara’da geçen hafta sonu yaşanan şiddet olayları ile ilgili olarak yeniden gündeme gelen sporda şiddet konusunu değerlendirdi. Bakan Çağatay Kılıç, 6222 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak yargıya büyük görev düştüğünü belirterek, “Yasanın çıkmasına müteakip olarak uygulanmasında zaman zaman bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor. Örneğin sahaya atlama, sahaya yabancı madde atmak gibi bir durumda bunun cezasının da hiçbir şekilde değiştirilmeden uygulanması gerekiyor“ dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını yanıtladı. Bakan Çağatay Kılıç'ın, Akgün’ün sorularına verdiği cevaplar şöyle:
‘’SPORDA ŞİDDETTİ HİÇ BİR ŞEKİLDE KABUL ETMİYORUZ’’
-Son birkaç gün içerisinde istenmeyen sahneler yaşandı, spor sahalarında özellikle futbolu kastediyorum, bunlardan bir tanesi Fenerbahçe - Trabzon arkasından da Amedspor - Ankaragücü maçı acaba verilen cezalar mı yetersiz de bu olaylar tekrarlanıyor? Sporda şiddetin önlenmesine dair kanun yeterli mi değil, yoksa onun da mı uygulamasında sıkıntı var?
Tabi ki sporda şiddeti hiç bir şekilde hiçbir şart altında ne tasvip ediyoruz, ne bunu kabul ediyoruz. Tüm spor camiasının da gerçekten bu görüntülerden çok üzüntü duyduğunu biliyoruz. Ancak şunu da söylemek gerekiyor aslında kahir ekseriyetin gayet huzurlu bir şekilde ve olumlu anlamda takip ettikleri spor müsabakalarında hangi branş olursa olsun olumsuzlukla karşı karşıya kaldığımız zaman tabi olumsuz çok daha fazla konuşuluyor ve daha çok biliniyor dolayısıyla bu anlamda bunu daha çok gündemde görüyoruz. Bir tesadüf bu haftada Sakarya’da bir çalıştayımız olacak. 3 bakanlık, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının ve Futbol Federasyonu’nun beraberce yeraldığı diğer branşlardan da temsilcilerin olacağı bir çalıştayımız olacak. Yasaların içerisindeki uygulanan konular da gündeme gelecek. Yasanın çıkmasını müteakip olarak uygulanmasında zaman zaman bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor. Ceza almış olan ki bu cezanın alınmış olması sırasında olumsuz bir hareketin, olumsuz bir tavrın veya yaklaşımın içerisinde olması gerekiyor kişinin. Örneğin sahaya atlama, sahaya yabancı madde atmak veya bununla ilgili tribünde olumsuz bir davranış meydana getirmek ya da şiddetin tarafı olmak gibi konularla alakalı olumsuzluklar içerisinde olması gerekiyor ki böyle bir durumda bunun cezasının da hiçbir şekilde değiştirilmeden uygulanması gerekiyor.
‘’MÜFETTİŞLERDEN GELEN RAPORA GÖRE YAPILMASI GEREKEN BİR DEĞİŞİKLİK VARSA GÜNDEME GETİRECEĞİZ’’
-Uygulanıyor mu peki?
Uygulandığı da oluyor uygulanmadığı da oluyor. Hafifletildiği ve kaldırıldığı durumlar olduğu da bizim gündemimize, kulağımıza bilgisi geliyor. Bunların üzerinde çalışmaları yapıp bunun istisnasız olarak uygulanması konusunda daha iyi bir noktaya gelmemiz açısından çalışma yapacağız. Bu olumsuzluk yaşandığı için su anda gündemde bu konuşuluyor ama geçmişe nazaran daha iyi bir noktadayız. Bu noktada bizi eleştirenler oluyor ancak şöyle bir geçmişe baktığımız zaman şu anda daha iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Tabi ki bir olayın dahi yaşanması üzücüdür, kabul edilemezdir ve olmaması gerekir. Sporun ruhunun içerisinde ki centilmenlik birlik beraberlik kardeşliğe aykırıdır. Bunları iyi analiz etmemiz gerekir. Sportif anlamda bir konuyla değil daha farklı noktadaki bazı sıkıntılarla da aynı zamanda incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sportif bir müsabakaya gitmiş bir kişinin bu anlamda şiddet içerisine girmesinin fraklı unsurları olabileceğini düşünüyorum. Bunun da iyi araştırılması lazım. Kahir ekseriyetin huzurlu mutlu bir şekilde, güzel bir şekilde takımını desteklediği ortamda maalesef olumsuzlukları daha çok konuşuyoruz tabi doğal olarak. Bunun önlemini alma noktasında biz zaten ciddi adımlar attık ve şu anda da İçişleri Bakanlığımızın müfettişleri ile beraber Gençlik ve Spor Bakanlığı müfettişlerimiz Hem Fenerbahçe - Trabzonspor maçında yaşanan olaylar ile ilgili olarak hem de Ankaragücü- Amedspor karşılaşmasında yaşanan protokol tribününde yaşanan olayla ilgili olarak incelemelerini yapacaklar. Buradan gelecek olan rapor doğrultusunda yapılması gereken bir değişiklik varsa bunu gündeme getireceğiz. Önce şu incelemelerimizi bir yapalım. Bulgular çıksın ve sunu da iyi bilmemiz gerekiyor. Bizim futbolumuz da bunları hak etmiyor. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde olumsuz görüntüler yaşanıyor. Onları gördüğümüzde de üzülüyoruz. Bu durumların olmaması için daha çok çalışmalıyız.
- Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile birlikte Sapanca’da bir araya geleceksiniz. Bu tür olaylara karışanlar, gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılıyorlar. Bu bağlamda verilen cezalar sizce yeterli caydırıcı oranda mı, Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Bu konuyu iki başlık halinde incelenmesi gerekmektedir. Konunun spor müsabakaları içindeki uygunsuz davranışlardan dolayı alınan ceza kısmı vardır. Sahanın içine atlamak spor müsabakasında olmaması gereken bir davranıştır. Bunun kanun içinde yer alan bir ceza karşılığı vardır. Trabzon’da yaşanan olayda, hakemin darp edilmesi ile alakalı olan başka bir boyutu vardır. Yapılmış olan fiziki müdahale adli bir olaydır. Buradaki fiziki müdahaleden dolayı adli yargılama süreci olacaktır. Hakemin darp edilmesi ve şikâyetçi olmasından dolayıdır… İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile koordineli olarak yaptığımız çalışmalar vardır. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Kanunun uygulanması konusunda bazı eksiklikler olabilir. Cezaların yeterince caydırıcı olmadığını düşünenlere katılmıyorum. Cezaların istinasız uygulanması konusunda yargımızın kendisini hızlandırması gerektiğini düşünüyorum.
 - Trabzonspor - Fenerbahçe karşılaşmasında alınmış önlemler konusunda sıkıntı olduğunu düşünüyor musunuz?
Trabzonspor - Fenerbahçe karşılaşması için de müfettişlerimizin yapacakları inceleme sonrası hazırlayacakları rapor doğrultusunda açıklama yapılmasının doğru olacağını düşünüyorum. Tabii ki, gelecek olan raporları okuduktan sonra bizimde kendimize ait olan düşüncelerimiz vardır. Raporlardan sonra bizimde düşüncelerimizle bunların örtüşüp örtüşmediğini görme fırsatı da yakalamış olacağız.
“E-BİLET UYGULAMASI İLE STADLARDA YAŞANAN BAZI OLUMSUZ OLAYLARDA DÜŞME OLDU”
- Passolig uygulaması Trabzonspor - Fenerbahçe karşılaşması sonrası bir daha gündeme geldi. Saha içine atlayan taraftarın passoligi olmadığı, dayısının passoligi ile tribüne girdiği konuşuldu. Dayısı da bu iddiaları kabul etmedi. Passoligle alakalı olarak gelecek sezon taraftar derneklerin talepleri var. Yeni bir uygulama söz konusu mu?
Öncelikle şunu görmemiz gerekmektedir. Elektronik biletin uygulaması gerçekten farklılık getirmiştir. Müsabakalarda yaşanan olumsuz olayları geçmiş yıllar ile kıyasladığımız zaman, bu olumsuz olaylarda bir düşmenin olduğu söz konusudur. Eleştiri yapanlar şunları söylemekte; taraftar sayılarında düşme var diye. Taraftar sayılarının ortalamalarına baktığımız zaman belli bir miktarda düşme vardır. Fakat geçen sezon ile bu sezonun rakamlarına baktığımı zaman ciddi anlamda bir yükselme vardır. Bunun içerisinde şu gerçekte vardır. Geçmiş yıllarda ücret ödemeden maçlara gidenler olmaktaydı. Bunların günümüzde maçlara gidemeyişinden dolayı rakamlarda bir azalma olduğu doğrudur. Elektronik bilet uygulayıcısı kulüpler ve federasyondur. Bizler kanun koyucuyuzdur. Kanunda ne yapılması gerektiğini zaten ortaya koymuş durumdayız. Burada uygulayıcı olarak kulüplerin ve federasyonun ortaya koymuş oldukları çalışmalarda eksik var mı yok mu, bu incelenecektir. Bunların hepsi raporlarda yer alacaktır. Genel anlamda batkımızda geçmişe göre daha iyi bir noktada olduğumuz bellidir. Kanunlar tarafından ortaya konmuş uygulamalar devam edecektir.
“GELECEK SEZON ELEKTRONİK BİLET UYGULAMASI DEVAM EDECEK”
- Buradan anlamamız gereken ‘gelecek sezonda eksiklikler varsa giderilecek ve elektronik bilet uygulaması devam edilecek’ demek doğru mudur?
Evet, elektronik bilet uygulaması gelecek sezon devam edecektir. Bu zaten kanun ile belirlenmiş ve uygulanmakta olan bir şeydir.
- Futbol kulüplerinin 3,5 milyar lirayı bulan borçları ile devam etmek istiyorum. Kulüplerimizin borçlarının üç devlet bankası tarafından üstlenilerek 10 yıllık bir vade içerisinde düşük faiz oranları ile yapılandırılması konuşuluyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Böyle bir önerinin konuşulduğunu biliyorum. Fakat henüz böyle bir çalışmanın devlet bankları ile yapıldığı söz konusu değildir. Kulüplerimizin mali yapıları içerisinde yapılması gereken çalışmalar yapılmadığı zaman UEFA’nın koyduğu mali fair play devreye girmektedir. UEFA’nın bu konuda koymuş olduğu kurallara Türkiye’de ki bütün kulüplerimiz uymak zorundadır. Bu konularla alakalı olarak bazı kulüplerimizin UEFA’da yaşadıkları süreçler vardır. Mali açıdan ceza almış kulübümüzde vardır. Kendisini disipline etmesi gerek bir kulüpler yapısı ve kendisini disipline etmesi gereken yöneticiler, sorumluluğu taşıyanlar vardır. Buradaki yaşananlar hakkındaki tüm sorumluluk doğrudan yönetimlerle alakalıdır. Tabii bu konularla yasal olarak yapılması gerekilen değişikliklerle olarak çalışılmaktadır. Bu değişiklikleri de iyi inceleyerek yapılması gerektiğini düşünüyorum. UEFA’nın zaten üst kural koyucu olarak yüklediği belirli sorumluluklar ve uyulması gerekli olan kuralları vardır. Bu kural ve sorumluluklardan kaçmak veya bu kural ve sorumlulukları esnetme şansınız yoktur. Bu sorumluluklar ve kurallar yerine getirilmediği zaman otomatik olarak uluslararası organizasyona katılma konusunda ceza alıyorsunuz. Puan silme ve kulübünüze farklı yaptırımlarda gelebiliyor. Dolayısıyla bu zaten var olan ve bizlerinde bir an önce adapte olması gereken bir konudur. Bunun üzerine çalışmalarımız devam etmektedir.
-Süper Lig A.Ş’nin kurulması konusunda Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği arasındaki temaslarda belli bir noktaya gelinmişti. Bu konuda nihai aşamaya ne zaman geçilecek? Sizin görüşünüz nedir?
Bu konuda kanun değişikliği ile ilgili çalışma inceleme aşamasında. Burada uluslararası kural koyucu üst kurullar var. UEFA, FİFA gibi kurumlar devreye giriyor. Bunların koyduğu kurallar var. Uluslararası anlaşmalar hükmü nasıl ülke anlaşmalarının üzerindeyse burada da böyle bir durum var. Bu da spor hukukunun bir parçası. Bununla bir araya getirilmesi gereken bir yapıdan bahsediyoruz. Bunun üzerindeki çalışmalar devam ediyor. 
“HAKEM HATALARININ SADECE TÜRKİYE’DE OLMADIĞINI DA HERKESİN BİLMESİ GEREKİYOR”
-Malum Süper lig’de şampiyon belli olacak. Böylesi heyecanın yükseldiği bir ortamda hakem hataları günlerce tartışılıyor. Yabancı hakemlerden bahsedenler var. Sizin bu konuya bakış açınız nedir?
Kendi hakemlerimize güven konusunda bu şekilde yaklaşmamamız gerektiğini düşünüyorum. Hakem camiasının içerisinde çok değerli hakem arkadaşlar var. Hata yapanlar da olabiliyor. Hata ile kasıt farklı şeylerdir. Bunu daha önce de dile getirdim. Hatayı herkes yapabilir. Ama siz hatayı kasıtlı yaparsanız o hata değildir. Hakem hatası her maçta olabilir. Önemli olan maçın kaderini etkileyecek hataların yapılmaması gerekir. Yapıldıysa da o hakem, zaten yaptığı yanlıştan dolayı Merkez Hakem Kurulu (MHK) kuralları gereği alması gereken not, dinlendirilmesi veya farklı noktalardaki bir yaptırımla karşı karşıya kalıyor. Bu noktada tartışırız. Bunu konuşalım. Hakem hatalarının sadece Türkiye’de olmadığını da herkesin bilmesi gerekiyor. Ligin son dönemine giriyoruz. Ciddi bir rekabet söz konusu. Hakem hatalarını gerçekten en az seviyede tutmamız gerekir. Burada hakemlerimize büyük iş düşüyor. Kendilerini en iyi şekilde hazırlayıp, MHK’nin de bu noktada onları motive edip, destek olması gerekiyor.
“BASKETBOLUMUZDAKİ BAŞARI TESADÜFİ DEĞİLDİR”
-Basketbola geçelim. Geçtiğimiz günlerde Galatasaray güzel bir sonuç aldı. EuroCup’ı kazandı. Siz de salondaydınız. Fenerbahçe de önümüzdeki ay basketbolun en büyük organizasyonu olan Euroleague’de dörtlü finallere katılıyor. Birçok kişi final oynayacağını düşünüyor. İnşallah kazanır. Türk Basketbolundaki yükselişi neye bağlıyorsunuz? Berlin’e Fenerbahçe için de gidecek misiniz?
Fenerbahçe şampiyon olur diye ümit ediyoruz. Final oynamaları durumunda Berlin’e biz de gideceğiz tabi. Bir basketbol takımımızın basketbolda kupa kazandırma imkanının olduğu finale biz de seve seve inşallah katılacağız. Maçlar Berlin’de olacağı için Fenerbahçe’nin orada bir seyirci avantajının olacağını düşünüyorum. Basketbolumuzdaki başarı tesadüfi değildir. Başarının altında çok iyi bir çalışmanın, planlı programlı bir çalışmanın olduğunu düşünüyorum. 12 Dev Adam sloganı ile başlayan bu ivmelenme, Kadın Basketbol Milli Takımımızın da ciddi anlamda ortaya koymuş olduğu başarılar söz konusu. 2016 RİO Olimpiyatlarına katılma yolunda hem bayan hem erkek milli takımlarımızın ciddi anlamda şansı var. Önümüzdeki aylarda müsabakalar olacak. 
-Kadınlar daha başarılı değil mi? Euroleague kazandılar… 
Darısı Fenerbahçe’nin başına. Milli takımlarımız da bu noktada iyi bir performans ortaya koyuyorlar. Dolayısıyla alttan gelen çok iyi bir nesil var. Takımlarımız da buna önem veriyor. Uluslararası Basketbol camiasının içerisinde bizim insanlarımız da çok ciddi konumlara gelmiş durumda. Sayın Turgay Demirel olsun… Aynı zamanda şu anda Cumhurbaşkanımızın Baş Danışmanı olan Hidayet Türkoğlu, NBA’de ülkemizi temsil etti. Şu anda Türkiye’yi NBA’de temsil eden basketbolcular var. Avrupa’daki basketbol camiası içerisinde de Türk basketbolunun önemli bir yeri var. Uluslararası Federasyonlarla da bizim federasyonumuzun arasında lobicilik noktasında iyi bir ilişki var. Bizimle de zaman zaman görüşmeleri oluyor. Türkiye’de bu ivmelenmenin devam edeceğini çok daha büyük başarılara imza atabileceğimizi düşünüyorum. 
-Alt yapı projeleri ile ilgili bir sorum olacak. Türkiye’nin dört bir yanında stat yapıldı. Yapımı devam edenler var. Mesela Trabzon’da yapılmakta olan bir stadyum var. Gündemde olan başka projeler var mı? 
Trabzon Akyazı mevkisinde yapılan stadyum ki bu Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde bizzat kendisinin çok yakın takip etmiş olduğu bir stadyumdur. Karadeniz’in içerisine yapılan bir stadyum. Denizin içerisinde maçlar oynanacak. TOKİ tarafından yüklenilmiş olan inşaat devam ediyor. Biz bir sıkıntı görmüyoruz. Çatı sistemi monte ediliyor. Çok ilginç bir çatısı var. Karadeniz dalgalarını simgeleyen bir çatı tasarımı söz konusu. Bu kolay bir çatı değil. 
Yeni sezona yetişir mi?
Yeni sezona inşallah yetişecek. Bu anlamda TOKİ’nin de ciddi anlamda yoğun bir çalışması var.  Yaptığımız çalışma ve görüşmelerde de şu anda işlerin gayet güzel şekilde ilerlediği bilgisini alıyoruz.
“YURT BAŞVURULARINI KARŞILAMA ORANIMIZ HER SENE ARTARAK DEVAM EDİYOR”
-KYK yurtlarıyla ilgili son durum nedir?  İhtiyaçlar  muhtemelen artıyor, sizin bunu karşılamaya yönelik çalışmalarınıza rakamsal anlamda da  bahsedebilir misiniz?
Bu sene itibariyle devreye girecek olan yurtlarımızla  birlikte yatak kapasitemizde 90 bin  artış olacak. Bunun içerisinde hem yatırımımız var hem de kiralama yöntemiyle  elde ettiğimiz yurtlar var.   2017’de 100 bin kapasite artışımız daha olacak.   Geldiğimiz noktada şu anda 465 bin  kapasitesine ulaşmış durumdayız.   280 bin civarından buraya gelen 2 yıldaki bir çalışma.  Devam eden çalışmalarımız var.  Türkiye’de bazı kaynaklar tarafından  6 milyon üniversite öğrencisi olduğu ve bizim yurt kapasitemizin sadece bu noktada olduğu dile getiriliyor.  Evet  Türkiye’de 6 milyon civarında öğrenci var ama bunlar aynı zamanda hem açıköğretimde olan hem de kendi illerinde olan ve yurt başvurusunda olmayan öğrenciler. Yani bunun neredeyse yarısından fazlası  açıköğretimdeki öğrenciler.  Bunların yurt ihtiyaçları yok. Bu farklı bir şey. Biz, bize olan başvurular üzerinden bir değerlendirme yapıyoruz.  Yani başvuru durumundaki  karşılama oranı üstünden gidiyoruz.  Bu oran da her sene artarak devam ediyor. Bazı illerimizde şu anda artık yedek listemiz dahi yok.  Bazı büyükşehirlerimizde devam eden yatırımlarımızın doğrultusunda hızlanıyoruz.  Örneğin sadece İstanbul’da  bu yazın devreye girecek  4 bin 400 kişilik bir yurdumuz var.  Bu sadece bir yurt. Dolayısıyla yatırımlarımız çok ciddi şekilde devam ediyor.   Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu noktadaki talimatları açıktır.  Başbakanımızın da hükümet programı içerisinde koymuş olduğu hedef ortadadır.  Biz bu anlamdaki çalışmalarımıza hiç durmadan devam ediyoruz.  Yurtlarımızda artık sadece barınma değil  aynı zamanda sosyal ve sportif anlamda çalışmalar da var.
“BAŞKANLIK SİSTEMİNİN  SİYASİ ANLAMDA ÇOK YANLIŞ MÜZAKERE EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
-Yeni bir anayasadan bahsediyoruz. Bu yeni anayasada genel olarak başkanlık konusuna odaklanılmış vaziyette.  Sizin görüşünüze göre yeni anayasada gençliği ilgilendiren hususlar ne olmalı?
Anayasa kavramının ve anayasanın kendisinin gençleri çok ciddi anlamda ilgilendirmesi gerekiyor.  Çünkü  Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, ivmelenmesine destek verecek olan bir anayasaya ihtiyacımız var.  Bunun içerisinde gençlerimizin olması gerekiyor.  Biz şu anda zaten  anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak  gençlik merkezlerimizde, yurtlarımızda  birçok yaptığımız faaliyette anayasadaki çalışmalarla ilgili olarak gençlerimizin de bu noktada verecekleri katkılar için onlara imkan veriyoruz.  Müzakereler yapıyorlar,  tartışmalar  yapıyorlar, fikirler ortaya çıkıyor.  Bunlar da anayasa çalışmaları içerisinde  ekleyeceğimiz, katkı olarak koyacağımız bir unsurdur.  Sistem değişikliğinden bahsediyoruz. AK Parti olarak bizim ortaya  koymuş  olduğumuz anayasal çalışma içerisinde başkanlık sistemi var.  Ben şu anda başkanlık sisteminin  Türkiye’de siyasi anlamda çok yanlış müzakere edildiğini, tartışıldığını düşünüyorum.  Çünkü sadece Sayın Cumhurbaşkanımız  başkanlık sistemini dile getirdi diye bunun karşısında duranlar var.  Böyle bir mantalite olmaz.  Siz Türkiye’nin sisteminin yönetimiyle  alakalı bir değişiklikle ilgili müzakereyi sadece bir  kişinin ortaya koymuş olduğu bir fikirden dolayı o bazda tartışmaya çalışırsanız, bir tartışma yapmış olmazsınız.  Vatandaşa da  ülkenize de bir katkı  vermezsiniz.  AK Parti olarak biz herkes fikrini ortaya koysun. Biz de koyalım. Müzakere edelim  diyoruz.   Bizim inancımız şu;  başkanlık sisteminin, sistem açısından Türkiye’nin önünü çok daha rahat götürebileceği bir sistem olduğudur.  Bürokratik oligarşinin bu sistem içerisinde çok daha rahat aşılabileceği, çok daha iyi çalışabilecek bir bürokrasiyi oluşturabileceğimizi  düşünüyoruz. Çünkü ülkenin yönetimini  siz doğru ve hızlı bir şekilde yaparsanız  o zaman ülkenize ve milletinize bir katkı sağlamış olursunuz.  Sizin bir argümanınız olmalı. Bir müzakerenin içerisinde fikriniz olmalı.  Bunu ortaya koyun.  Neden koymuyorlar?  Demek ki fikirleri yok ki koyamıyorlar.  Ben bunu anlıyorum.  Yoksa fikri olan kişi oturur sizinle fikir müzakeresi yapar.  Fikrinden korkmayan insan başkasının fikrinden korkmaz ki. Herhalde ortaya koyacakları bir fikir olmadığından dolayı bu tip bir yaklaşım içerisinde oluyorlar.