BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ A SPOR CANLI YAYININDA KONUŞTU

14 Temmuz 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerinde çeşitli spor dallarında önemli yıldız adaylarının yetiştiğini belirterek, “Olimpik merkezlerimizde şu an1080 sporcumuz var. Hedefimiz bu sayıyı 3000 – 3500’e çıkarmak.’’ dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, A Spor’uncanlı yayın konuğu oldu. Bakan Çağatay Kılıç’ın, gündeme dair yöneltilen sorulara verdiği yanıtlar şöyle;
“2018 DÜNYA KUPASI ELEMELERİNDE DAHA İYİ BİR PERFORMANS ORTAYA KOYACAĞIMIZA İNANIYORUM”
A Milli Futbol Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’ndan erken elenmesini nasıl yorumluyor ve 2018 FIFA Dünya Kupası hazırlıkları başlayacak bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Hepimizin isteği A Milli Futbol Takımımızın Avrupa Şampiyonası’nda daha üst turlara çıkmasıydı. Bu organizasyonun içerisinde yer almış olmak çok önemlidir. Oynanan futboldan kimi zaman çok tatmin olmamış olabiliriz, daha iyi oynasalar dedik. Bunlar turnuvanın içerisinde yaşanabilecek her türlü farklı duygulardır. EURO 2016 ‘nın içerisinde bizimde olduğumuz biz turnuva oldu. FIFA 2018 için hazırlıklar şimdiden başlamıştır. Dünya Kupası için yapılacak elemelerde daha iyi bir performans ortaya koyacağımıza inanıyorum. Şunu belirtmek isterim; EURO 2016 ‘da oynadığımız bazı maçlarda iyi performans ortaya koyamadık. Futbolcularımızda bu konuda özeleştiride bulunmuşlardır. Daha istikrarlı bir şekilde FIFA 2018 hazırlıklarını tamamlayarak oradaki finallere katılacağımızı ümit ediyorum.
“ALTYAPI YATIRIMLARI İLE GELECEĞE DAHA İYİ YÜRÜYECEĞİZ”
EURO 2016 Milli Takımımızın yer alması önemli midir, FIFA 2018 için milli takım bazında yeni bir yapılanma söz konusu olabilir mi, Düşünceleriniz nedir bu noktada?
Ülke futbolumuzun gelişimi adına futbol federasyonumuzun bu konudaki çalışmaları önemlidir. Doğrudan sorumlulukları oldukları bir konudur. Kendileri bunu en iyi şekilde değerlendireceklerdir. Bizimde bu noktada temennilerimiz ve önerilerimiz olacaktır. Şuanda 2016 Rio Olimpiyat Oyunları ve 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na konsantre olmuş durumdayız. 2018 ve ilerisi içinde yapmış olduğumuz altyapı yatırımları ile geleceğe daha iyi yürüyeceğiz. Bunun için tüm spor camiamızın katkı vermesi gerekmektedir.
Stadyum inşaatları ne aşamadadır? Akyazı stadyumu tamamlanmak üzere ve Trabzonspor yeni sezona yeni stadyumlarında dopingli olarak çıkacaklar. Ne durumdadır stadyum inşaatları?
Soru dışında bir şeyi ben buradan spor camiamıza ve basınımızdan rica edeceğim. Bizler bir şeyi söylerken de doping kelimesini kullanıyoruz. Ama aslında dopingin anlamı olumsuz bir şeydir. Sorunuzda istenilen şey olumlu bir şeydi ama biz buna daha güzel bir gelişim diyelim. Doping kelimesini burada kullanmasak daha iyi olacaktır. Böylesi gelişmeler için, burada sporumuza olumlu bir katkı olduğunu belirtelim. Spora katkımız adına stadyum inşaatlarımız devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle önderlik ettiği bu altyapı ve sportif yatırım hamlesinde çok hızlı bir ivme ile yolumuza devam ediyoruz. Bursa, Konya, Antalya, Mersin stadyumlarımız, İstanbul’da Beşiktaş ve Galatasaray’ın stadyumları, Fenerbahçe’nin daha önce yapmış olduğu stadyumu bitmiş durumdadır. Akyazı tam olarak bitmiş durumda değil ama çalışmalar çok hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Trabzonspor’un da burada yapmış olduğu çok ciddi bir yatırım söz konusudur. Sivas, Gaziantep, Samsun, Eskişehir, Adana ve Diyarbakır’daki inşaatlarımızda çalışmalarımız devam etmektedir. Malatya’da TOKİ ile müteahhit arasında bir sorun yaşandı. Onun bir ihalesi yapıldı. Tüm Türkiye’de TOKİ’nin yürüttüğü bu çalışmalar çok hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. İzmir’de yaşadığımız bir durum söz konusu. Oradaki durumla alakalı bizler hükümet olarak gerçekten işimiz olan ihaleleri gerçekleştirdik. İki stadyumumuzun bu anlamda ihaleleri yapıldı. Karşıyaka Stadyumu ile alakalı müteahhit işlemlere başladı. Göztepe ile alakalı olarak son pürüzleri gidermek isterken İzmir Büyükşehir Belediye’nin mahkemeye taşımış olduğu bir konudan dolayı şuan ihale süreci durmuş vaziyettedir. Alsancak Stadyumu ile alakalı olarak zemin etütleri tamamlandı. Onu Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak üstümüze alıp biz kendimiz inşa edeceğiz. Orada hiç beklenmeyen bir zemin raporu ile karşı karşıya kaldık. Orada zeminle alakalı olarak yapılması gereken bir çalışma vardı. Onu tamamlamış durumdayız. Bunları toparlayıp İzmir’deki stadyumlarımızın inşaatını en kısa sürede tamamlayacağız. 
İnşaatı devam eden stadyumlar devreye girdiği zaman Türkiye’ye 29 tane stadı kazandırmış olacağız. Bu stadyumlar bittiği zaman iki haftada bir kullanılan yapılar olmayacaklar. Yaşayan stadyumlar projeleri üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu yapılar kompleks halinde olacaklardır. Sadece futbola hizmet vermeyeceklerdir. Localarda iş adamları toplantılarını gerçekleştirebilecekler. Yapı içerisinde AVM anlamında değil de sportif anlamda ticari olarak kulüplerin lisanslı ürünlerini satmaları sağlanacak. Gıda ve yiyecekle ilgili oluşumlar olacak. Yurtdışında stadın içerisinde restoranlar oluyor. Aileler hadi gidelim bu akşam stattaki restoranda yemek yiyelim tarzında etkinlikler yapıyorlar. Farklı spor branşlarının orada hizmet alabilecekleri, tribün altlarından çıkaracağımız salonları aynı zamanda sosyal aktiveler konusundaki çalışmalar ile o stadyumların bir çekim merkezi haline gelip şehre katkı vermesi ve aynı zamanda yaşatan stadyum haline gelmesini istiyoruz.
‘’SPORTİF YATIRIMLARIN EN ÜST NOKTALARINDAN BİRİNİ ÜLKEMİZİN BAŞKENTİNE KAZANDIRACAĞIMIZ’’
-19 Mayıs stadyumunun geleceği konusunda söylentiler var ama siz anlattıkça biz heyecanlanıyoruz. Ne zaman 19 Mayıs stadyumuna ilk kazmayı vuracaksınız bitiş tarihi olarak bir tarih belirlediniz mi?
Bu kadar çok yatırımı ülkemizde yapan Ak Parti İktidarları, önce Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı dönemindeki ivmelenme şimdi Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'la devam ediyor.Biliyorsunuz,Binali bey ciddi anlamda yatırımın içerisinden gelen bir tecrübeye sahip. Bu sportif yatırımların en üst noktalarından birini ülkemizin başkentine kazandıracağımız uluslararası standartlarda maçların yapılabileceği ve modern dünya standartları içerisinde de kendini ortaya koyabilecek bir stadyumun yapılması. Çalışmaların sonucunda ve Ankara’daki birçok vatandaşımızdan gelen talepleri de dikkate alarak Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla yaptığımız değerlendirmenin neticesinde şu andaki stadımızın yerinde aynı yerde bölgede yeni bir stadyumu yapacağız.  Tabi orada farklı spor branşlarına hizmet veren alanları da içerisine kapsayacak olan bir spor adası olacak. Modern şartlara haiz hem Ankara’nın güzel bir ağırlama mekânı olacak.Sportif anlamda gelen takımları ağırlayabilecek.Aynı zamanda Ankara’nın yapısına da hizmet edecek. O merkezin metroya bağlantısı, hemen yanında toplu taşımaya yakın yürüyerek ulaşılabilecek çok fazla mekan var.Gençlik parkına yakın. Bir sportif rekreasyon alanı oluşması için düğmeye bastık. Burada tabi çözmemiz gereken ufak tefek problemler var. Biz bakanlık olarak bunları üstlenerek hareket edeceğiz.
''SİZ BU TESİSLERİ YAPMAYI HAYAL BİLE EDEMEDİNİZ''
-Bir tarih verebilecek misiniz?
Bunu en kısa süre içerisinde yapacağız.Türkiye’de artık çok kısa zamanlarda çok büyük inşaatların yapıldığını biliyoruz.Bu stadyumlarla ilgili de bazılarının eleştirileri oluyor. Geliyor bazıları eleştiri yapıyor.Siz demiştiniz ki bir ay şu ay bir ay sarktı. 100 milyonlar değerindeki koskocainşatlar, tesisler yapılıyor. Siz bu tesisleri yapmayı hayal bile edemediniz. Ak Parti iktidarı bunların hepsini inşa ediyor, etti, etmeye de devam ediyor. Artık burada 3 günmüş 5 günmüş bunların hesabını yapmayalım. Biz bunları milletimizden aldığımız güç ile yapıyoruz. Bunu konuşmakta fayda var.
‘’STATLARIN ZEMİNLERİ NOKTASINDA KULÜPLERE DÜŞEN BAZI SORUMLULUKLAR DA VAR’’
- Statların zemin sorunları olabiliyor bunlarla ilgili bir çalışmanız var mı?
Bu noktada kulüplere düşen bazı sorumluluklar da var. Zeminler için bazı bakım zamanlarına uyulmak gerekir. Antalya stadında öyle bazı sıkıntılar yaşandı. Biz federasyon ile beraber şöyle bir çalışma başlattık;çim konusu maliyetli bir konu basit bir konu değil. Tabi birçok stadımızda farklı teknolojiler de kullanılıyor. İklimşartları gereği de bazı yerlerde sıkıntılar yaşanabiliyor. Şu anda bakımda olan bazı statlarımız var. Yapılan çalışmada bunlar maliyetleri açısından, bir de tabi bu Türkiye’de yeni gelişen ancak hızlanmamız gereken bir konubu çimlerle alakalı bunlar sürekli yenileniyor.Ama Fransa’dakistatlar ile ilgili bir hatırlatmada yapmak istiyorum.Siz de takip ettiniz özellikle final maçında bir güve olayı oldu.Ve birçok maçın oynandığı zeminlerde sıkıntılı zeminler vardı orada da. Tabi ki iyi zeminler olsun.Bunlarında getirdiği maliyetler var.Aynı zamanda iklim şartlarının getirdiği bazı değişiklikler de yapılıyor. Bu anlamda da artık ciddi bir tecrübe oluşuyor. Uluslararası bazı çalıştığımız firmalar da var biz devreye girdik bazı noktalarda çok daha farklı bir noktada olacağız. Ancak anlatıldığı kadar da kötü değiliz tabi bazı sıkıntılar oldu. Ancak kulüpler ve federasyonla da bu anlamda yaptığımız bir çalışma olacak. 
‘‘AVRUPA ATLETİZM ŞAMPİYONASINDA BAŞARI ELDE ETMİŞ EMEL’İ NEDEN KİMSE KONUŞMUYOR’’
-Yeni Avrupa Atletizm Şampiyonası sona erdi göğsümüzü kabartan 12 madalya aldık. Türkiye takım halinde dördüncü  oldu. Oldukça iyi bir sonuç ama farklı bir tartışma da olsun sonra Türk vatandaşlığına geçen sporcular devşirme sporcuların aldığı madalya tartışıldı madalya geri planda kaldı o tartışıldı ne düşünüyorsunuz?
Biz Avrupa atletizm şampiyonasına49 sporcuyla katıldık.Bu bugüne kadar ki en yüksek katılımımız. Bu katılımın içerisinde 30’un üzerindeki sporcu kardeşimiz, ben bu ayrımı yapmıyorum ancak yapanlar olduğu için söylüyorum Türkiye de doğmuş büyümüş olan kardeşlerimiz.Bir de ay yıldızlı bayrağı göğsünde takmak için bize müracaat etmiş, ben Türkiye de yarışmak istiyorum, burada kendimi geliştirmek istiyorum diyen, o bayrağı da taşıyan hatta gözyaşı döken, ’Türkiye benim vatanım’ diyen kardeşlerimiz var. Biz bunları ayıracak mıyız? Bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin ay yıldızlı bayrağı göndere çektirdiği zaman yaşadığı bir sevinç var. Bunların arkasında bir antrenör ve bir ekip var. Ben burada atletizm federasyonu başkanımızı ve federasyonu tebrik ediyorum yaptıkları çalışmalar için. Şimdi olimpiyatlara gidiyoruz ve bazı şeyleri de hatırlatmamız lazım.Eleştirmek çok kolay ama bizim 2012 olimpiyatlarından sonra da yaşadığımız bir süreç var.Biz bunlarla yüzleştik bunlardan kaçmadık. Dünya hala yüzleşmeye devam ediyor.  Kendileri ile dün bir araya geldik.olimpiyattaki çalışmaları da olacakİlk kez burada kota alıp Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda da gülle atmada Emel’in ortaya koymuş olduğu başarıyı kimse neden konuşmuyor? Bu kızımızolimpik merkezlerimizde yetişerek geldi. Türkiye’de çok değerli antrenörlerimiz var bir çok branşta, ama sayısı yeterli değil. Daha fazla  tecrübelenmesi gereken genç antrenörlerimiz var. Bunları da yetiştireceğiz. Bu antrenörlerimizden de çok farklı noktalarda faydalanacağız. Bizim olimpik merkezlerimizde şu anda 1080 sporcumuz var. Bunu arttıracağız, bunların içerisinden uluslararası yarışmalarda ciddi anlamda derece ortaya koyanlar var. Alttan gelen çok ciddi bir ekip var. Şu an Trabzon’da Gymnasiade devam ediyor. Okul sporlarının şöleni. Türkiye’deki spor medyası şu anda Trabzon’da devam eden Gymnasiade’i ne kadar görüyor? Öz eleştiri yapacağız. Bu kardeşlerimiz orta okul, lise çağlarındaki kardeşlerimiz. Şu anda atletizm milli takımında olup da Hollanda’ya da gidip de Trabzon’da mücadele eden kardeşlerimiz var. Bunu neden görmüyorsunuz? Bu öz eleştiriyi ben genel anlamda söylüyorum. Bunu yapmamız gerekiyor.
“MÜCADELE EDEN KARDEŞLERİMİZE HAKSIZLIK YAPMIYORLAR MI?”
Bu bir tercih meselesi aslında devşirme sporcular. Atletizm bu devşirme sporcularla bir güç olarak yarınlara, on yıllar sonrasının hazırlığı yapılıyor?
Biz Türk milleti olarak çok misafirperver bir milletizdir. Ayrıca ben bunları misafir olarak görmüyorum. Ama bizimle beraber yarışan, ter döken, mücadele eden kardeşlerimize biraz haksızlık yapmıyorlar mı acaba, bu eleştirileri başka noktaları vardıranlar? Bu kardeşlerimiz Türkiye için, bayrağımız için yarışıyorlar. “Ben Türkiye’yi artık vatanım olarak görüyorum” diye söylüyorlar bu kardeşlerimiz. Bunu acımasızca ve farklı noktalarda eleştirenler ,bir yabancı medya mensubunun ortaya atmış olduğu sözle bunu yapanlar kime hizmet ediyorlar? Kusura bakmasınlar İngiltere’de kaç tane yabancı kökenli sporcusu var?  Almanya medyasında birisi bunu söylemiş. Kusura bakmayın da bunu mu konuşacağız burada. O zaman İtalya’nın, İspanya’nın, Almanya’nın, Fransa’nın hangi ülkelerden sporcuları kullandığını mı konuşacağız? 
Başarısı derecesi yükseldikçe bu tür tartışmalar da farklı ülkeler tarafından da yapılıyor herhalde? 
Kenya’daki bir atletin Türkiye’ye gelip tercih etmesi herhalde birilerini rahatsız etti böyle düşünüyorum.
“OLİMPİK SPORCU HAVUZUNU GELİŞTİRECEĞİZ”
Olimpiyat Hazırlık Merkezleri var aslında biz gidip orada çekimler de yapmıştık. Başarılı, genç, yetenekli sporcuların olduğunu görüyoruz. Rio Olimpiyatları’nı konuşacağız ama o merkezlerdeki çalışmalar nasıl gidiyor?
Olimpiyat Merkezlerimizin şu ana kadar edindiğimiz tecrübe içerisinde tabii yapısını da yeniden bir elden geçirdik. 20 ilde 17 branşta var. 1080 civarında sporcu kardeşimiz var buralarda. Buradaki arkadaşlarımız ulusal ve farklı noktalardaki müsabakalarda toplam 555 madalya kazandılar. Tabii ki asıl burada önemli olan Milli Eğitim Bakanlığı’mızla geçen aylarda imzaladığımız bir protokolümüz var. Dördüncü sınıftan sonra bütün kardeşlerimizi, evlatlarımızı bir taramadan geçireceğiz. Burada kabiliyetlerini, potansiyellerini ölçeceğiz. Atletizm Şampiyonası’nda yarışan kardeşlerimizden bir ricam oldu. Olimpiyatlara katılacak olanlar var aralarında. Ben onlardan şu ricada bulundum ‘geldiklerinde kardeşlerimizin yetenek taramalarında sizde bulunun’ dedim. Ortaya başarı koymuş bir ağabey, bir abla olarak siz de bulunun. Belki antrenörlerin orada göremediği şeyleri keşfetme fırsatınız olabilir. Çünkü onlar yaşıyor. Onlar da bulunacaklar orada. Bu taramaların sonucunda bu sayıyı arttıracağız. Hedefimiz ciddi anlamda 3000 – 3500 civarında olimpik sporcu havuzunu geliştirmek. Buradan farklı branşlarda, uzun atlamada, yüksek atlamada, cirit atmada, disk atmada, gülle atmada atletizmin farklı farklı dalları var.  Buralarda yarışacak birçok sporcumuzu yetiştirmemiz gerekiyor. Cimnastikte keza aynı şekilde. Aynı zamanda orada da cimnastiğin içerisinde farklı branşlarda çok farklı başarılar elde edebilecek kardeşlerimiz var.Bunlar işte bu merkezlerde yetişecek. Sağlık anlamında da onlara verdiğimiz destek var. Ankara Eryaman’da açılmış olan yenilenmiş olan bu anlamda sağlık merkezimin ve oradaki alt yapının yenilenmesini çok fazla kimse konuşmadı. Bunların hepsi yapılıyor. Buradaki yaptığımız diyetisyen çalışmalarımız, sporcularımızın çok daha erken yaşta bazı şeyleri öğrenmeleri, yasaklı maddelerin onlara öğretilmesi…bunların hepsi devam edecek. Bu bir paket. Bunu beraberce yapmazsanız başarı elde edemezsiniz.
“EN ÇOK BRANŞTA KATILIYORUZ”
Rio Olimpiyatları’nda önce kotayı soralım. Kaç sporcumuz kotayı geçti, kaç sporcuyla katılacağız? Gerçi henüz süre devam ediyor ama sizin beklentiniz ne? Amsterdam’ın üzerine koyabilecek miyiz Rio’da?
109 sporcumuz olimpiyata katılmaya hak kazandı. Paralimpiktede  76 sporcumuz, Paralimpik Oyunlara gitme hakkı kazandı onları da unutmayalım. Bizim bu noktada atletizmde bazı beklentilerimiz var. İlk kez gittiğimiz branşlar var. Branş sayısı olarak da şu anda en çok branşta katılıyoruz. 20 branşta katılıyoruz ve nu noktada bu sefer iki takım yok tek takımla gidebiliyoruz. Bizim beklediğimiz bir takımımız daha vardı olmadı nasip değilmiş. Geçen ocak ayında kadın voleybol takımımız kota müsabakalarında olamadı bu sefer, inşallah bir dahakine. Erkek basketbolda da beklentimiz vardı, onlar da buraya kadar getirebildier. Fransa’ya karşı çok güzel mücadele verdiler. İnşallah geleceğe güzel ışık veriyor bunlar. Kadın Basketbol Milli Takımımız hak kazandı katılmaya. Bireysel anlamda da ciddi bir sıçrama yapmış durumdayız.
“DOPİNGLE MÜCADELE KARARLI ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”
Dopingle mücadele konusunda şu andaki geldiğimiz nokta nedir?
Bazı rakamlar vereceğim. Biz bu noktada sıfır tolerans duruşumuzdan hiçbir şekilde geri durmuyoruz ve durmayacağız da. 2013’te 1579 kontrolde 176 kural ihlaline rastlandı, 2014’te 1533 kontrolde 31 kural ihlaline rastlandı, 2015’te 2066 kontrolde 32 kural ihlaline rastlandı. 
Oranlamada uluslararası kabul edilebilir noktaya geldik.  Bizim açımızdan sıfır olması gerekir ama insan faktörünün olduğu bir konudan bahsediyoruz. Sadece sporcuyla konuşmamamız gerekiyor. Sporcu görünen yüzü yani buzdağının tepesi. Bunun bir de altı var.   Şuna da rastladık;  bazı sporcularımızın aslında yasaklı maddeyle ilişki içerisinde olduklarının farkında olmadıklarını gördük.  Bilmeden olan veya ona söylenmeyen.  Dolayısıyla bu çalışmalar da hızlı bir şekilde devam ediyor.  Eğer WADA'nın başkanı Türkiye'ye gelip tüm sağlıkçılara konuşma yaparken ‘Türkiye doğru yolda. Dopingle mücadelede Türkiye'yi kendinize örnek alın' diyorsa, biz bir başarı yakaladık demektir. Mücadele anlamında söylüyorum. Ama bunu fark ettiyseniz çok fazla dillendiren olmadı. Olumsuz bir şey olduğu zaman onu çok konuşuyoruz. Peki dünyada bu nasıl oluyor? Dünyada farklı ülkelerde bu sorunlar yaşanmıyor mu? Yaşanıyor.  Ne yapıyorlar? Tabii ki mücadele ediyorlar. Ama bağırarak anons etmiyorlar.  Bu olumsuzluklar içerisinde olan sporcularımızı hiçbir şekilde söylemeyelim demiyorum ama abartmanın da bir gereği yok.Kaldı ki bu konuda en şeffaf ülkelerden birisiyiz
Bu noktada şu anda biz en şeffaf ülkeyiz diyebilirim.  Mesela bilinmeyen şeyler var, daha önceden.  İşte bu mücadele onu getiriyor.  Biz mücadele ederken bazı şüpheli noktalara rastladığımız zaman bize bunlar intikal ettiğinde, etmeden de önlemi alınan var, olimpik havuzdan çıkarttığımız  sporcularımız da oldu.  Neden? Çünkü şüphelendik.  Ama biz bunları bu kadar takip ederken, çalışırken bunun dünyada birçok örnekleri yaşandı. Çok üst düzey sporcularda yaşandı. Çok kısa bir şekilde gündemde tutuldu. Hemen tarihin sayfalarına gönderildi. Dünyadaki bu konuyla ilgili mücadelede yakın zamanda yaşanan bazı konular oldu. IAAF'ın eski başkanının yaşadıklarını da iyi hatırlayalım, iyi takip edelim. Onlar da önemli gelişmeler.
“YURTLARIMIZDAKİ ÖĞRENCİ KAPASİTESİ ANLAMINDA ÇOK DAHA İYİ BİR NOKTADAYIZ”
KYK’nın öğrenci kontenjanları merak ediliyor Şu anda kapasite nedir?
Şu anda 652 yurda ulaştık. Kapasitemiz de 525 bin. Dolayısıyla çok yüksek bir noktaya geldik.  Şöyle ki; 2002’de 185 bin civarında bir kapasite vardı.  2013 sonunda 280 bin civarında bir kapasite vardı.  Şu anda 525 bin kapasitemiz var.  Daha önceki yıllarda sıkıntı yaşanan bazı illerde artık bu sorunu aşmış durumdayız. İnşallah bu noktada devam edecek.  Birkaç örnek vermek gerekirse İstanbul’da bu sene devreye girecek olan bir yurdumuz var.  4400 kişilik kapasitesi var bu yurdumuzun.  Bu, tek bir yurt.  Geçen sene 3 bin 500 kişilik bir yurdumuz devreye girmişti, yenilenen bir yurdumuz.  Farklı illerimizde devam eden  bu anlamda çalışmalarımız var.  Karabük’te olsun, Zonguldak’ta olsun,  tüm illerde var da çok yoğun sıkıntılar yaşanan iller olduğu için bunları dile getirmek istiyorum.   Erzurum’da devreye giren yurtlarımız var. Dolayısıyla bunlar devam edecek.  Şunu söyleyebilirim ki, çok daha iyi bir noktadayız.  Daha iyi bir noktaya doğru da inşallah gidiyoruz.  Başvurular artık internet üzerinden yapılıyor.  Öğrencilerimizin gidip herhangi bir şekilde   genel müdürlüklerle, il müdürlüklerinde bir başvuru yapmalarına gerek yok.  Elektronik ortama taşıdık. Buradan çok ciddi bir zaman kazanımı elde ettik.
“BİRBİRİMİZİ UZAKLAŞTIRMA HEVESİ İÇERİSİNDE OLANLARIN  HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALIYOR”
Gençlik kampları, gençler çok önemli? Bu sene ilgi nasıldı?
Sayıları, dönem sonunda tam olarak almış olacağız. 13 dönem devam eden  gençlik kamplarımız var.  Geçen sene 56 bin civarında gencimizi kamplarımızda misafir ettik.  Bu sene hedefimiz 80 bin kardeşimizi, gençlik kamplarımızda misafir etmek.  Yazın bir haftalık dönemler halinde 13 dönemde. Çok ciddi bir ilgi var.  Farklı farklı illerden kardeşlerimiz bir araya geliyorlar. Doğusundan batısından kuzeyinden güneyinden   bir araya geliyorlar ve birbirleriyle kaynaşıyorlar. Kültür alışverişi oluyor.  Gençlik kamplarımızdaki kardeşlerimizden şöyle bir ricada bulundum;  sadece birbirinize değil, birbirinizin ailesine mektup yazın dedim.  Kamplarımızda sportif, sosyal faaliyetler yoğun bir şekilde devam ediyor. Biz aynı zamanda proje desteği de veriyoruz.  Genç kardeşlerimiz projeler de üretiyorlar.  Gençlik merkezlerimizde çalışmalar devam ediyor. Birbirimizi uzaklaştırma hevesi içerisinde olanların hevesleri kursaklarında kalıyor. Çünkü böylece birbirleriyle kaynaşıyorlar.  Ülkemizde bölücülük yapmaya çalışanlara karşı, bu genç kardeşlerimizin erken yaşta  birbirleriyle tanışmaları  aynı milletin aynı düşüncelerin aynı kültürün parçası olduklarını çok erken yaşta keşfediyor olmaları çok önemli.