GENÇLİK VE SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY KILIÇ NİĞDE'DE

04 Şubat 2017

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Yönetim sistemini değiştireceğiz. Sorumlu olan belli, orada. Yasama, yargı orada. Bu erkler kalkmıyor, tam aksine güçlenerek yoluna devam ediyor. Kararı millet verecek. Milletin kararı başımızın üstünde. Milletten korkmanıza gerek yok. Bu millet ne karar vereceğini iyi bilir. Milletin, artık sizin yanıltma çalışmalarınıza karnı tok "dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Niğde'de AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada "Yönetim sistemini değiştireceğiz. Sorumlu olan belli, orada. Yasama, yargı orada. Bu erkler kalkmıyor, tam aksine güçlenerek yoluna devam ediyor. Kararı millet verecek. Millet ne karar verirse, başımızın üstünde. Milletten korkmanıza gerek yok. Bu millet nerede, ne karar vereceğini çok iyi bilir. Bu milletin, artık sizin bu yanıltma çalışmalarınıza karnı tok " dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bir dizi temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Niğde'de AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Niğde Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda  yapılan toplantıda konuşan Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti'nin Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2001 yılında aydınlığa açık, karanlığa kapalı bir anlayışla yola çıktığını vurguladı.

AK Parti'nin hedefini ortaya koymuş, kültüründen, inancından ve tarihinden gücünü alan bir dava arkadaşlığı ruhuyla yürüyen siyasi birliktelik hareketi olduğunu dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, Niğde'ye birçok konu hakkında konuşmaya geldiğini ifade etti.

"15 Temmuz milletin darbecilere, liderini arkasında kenetlenerek karşı duruşunun adıdır"

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi karşısında milletin bu haince saldırıya karşı dimdik ayakta durduğunu aktaran Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminde Niğde'nin ortaya koymuş olduğu duruşu, Niğde'nin bir evladının namlusuyla nasıl hainleri durduğunun kahramanlığını gördük. Rabbim tekrar Ömer Halisdemir kardeşime rahmet eylesin. 1 dolara benliğini, zihnini, geçmişini, geleceğini, şerefini, haysiyetini satmış olan hainlere karşı bir delikanlının nelere kadir olduğunu 15 Temmuz gecesi gördük. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın yapmış olduğu çağrılar doğrultusunda milletimiz kendisine haince saldırmaya çalışanlara karşı dimdik ayakta durmuştur. 15 Temmuz hain darbe girişimi, milletin liderinin, Cumhurbaşkanının arkasında kenetlenerek karşı duruşunun adıdır. 15 Temmuz gecesi yaşatılmak istenen karanlık, 16 Temmuz sabahı aydınlığa dönüşmüştür. Onun için AK Parti'nin kurulduğu gün 'aydınlığa açık, karanlığa kapalı' sloganını bir kez daha hayata geçmiş olduğunu 16 Temmuz sabahı gördük."

Meclisteki anayasa değişikliği çalışmalarında herkesin fikrini beyan etme şansı bulduğunu anlatan Bakan Çağatay Kılıç, bazılarının, "Referanduma gittiğiniz anayasa değişikliği, ülkemizin önüne kötü bir gelecek getirecek." söyleminde bulunduğunu hatırlattı.

Referanduma karşı çıkmanın, bununla ilgili fikir beyan etmenin herkesin hakkı olduğunu dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Biz diyoruz ki siz, 28 Şubat sürecinde insanların, zihninden geçenleri söylemesini engellediniz. İnsanların inançları gereği yapmak istedikleri hayat tarzlarını engellediniz. Halkımızın gündeminde 28 Şubat'ta yaşatılanlar yoktu, böyle bir konu yoktu. Suni bir şekilde getirildi, dayatıldı." diye konuştu.

"TSK, terörle dünyadaki en büyük mücadeleyi yapıyor"

 

28 Şubat döneminde devletin önemli kurumlarının farklı yönlere götürülmeye çalışıldığını, sonraki süreçte de millete "367 garabeti" yaşatıldığını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Birileri çıktı dedi ki 'seçilmişler bu ülkeyi yönetemez, belli kurumlar vardır, belli yapılar vardır, ancak onlar yönetebilir.' Türkiye Cumhuriyeti devletinin en önemli kurumlarından birçoğunun sürekli baskı altında farklı yönlere götürülmeye çalışıldığını yaşadık. Şimdi de mecliste yaptığımız müzakerelerde, tartışmalarda birileri konuşuyor, 'siz demokrasiye karşısınız, siz baskı getiriyorsunuz, öyle yapacaksınız, böyle yapacaksınız.' Yahu bir insaf edin. Bu ülkenin başına 367 garabetini kim çıkardı, biz mi çıkardık? Yok ama hukukçu olduğunu iddia eden, hukuku çok iyi bildiğini iddia eden, bildiği yanıldığına yetmeyen ve Türk Silahlı Kuvvetlerine dil uzatan bir kişi çıktı, dedi ki 'cumhurbaşkanı seçmek için 367 lazım, yoksa seçemezsiniz.'  Aynı kişi bugün 'Türk Silahlı Kuvvetleri başarılı olmaz' diyor. Haddini bileceksin, ağzından çıkanı kulağın duyacak. Türk Silahlı Kuvvetleri bugün terörle dünyadaki en büyük mücadeleyi yapıyor. Şerefiyle, haysiyetiyle, gururuyla yapıyor. Bu vatanın evlatları teröre karşı dimdik duruyor, 15 Temmuz gecesi durdukları gibi. Onun için ağzınızdan çıkanı kulağınız duyacak."

"Kürsüyü yıkmaya çalıştılar"

Anayasa değişikliği görüşmelerinde CHP ve HDP'nin bu değişikliği meclisten geçirmemek için gayret ettiklerini dile getiren Kılıç, "MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, bu konuda, ülkesinin geleceği ile alakalı milletin vereceği karara saygı duyacağını dile getirerek, mecliste AK Parti'ye destek verdi." ifadelerini kullandı.

Görüşmelerde meclis kürsüsünü işgal edip yıkmaya çalışan milletvekillerinin olduğunu anımsatan Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"Peki ne oldu, 330'un üzerinde 367'nin altında bir sayı ile Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunulmak üzere meclisten anayasa değişikliği teklifi geçti. Herkes de orada fikrini ortaya koydu. Birileri mecliste kürsüyü yıkmaya kalktı. Kusura bakmasınlar o kürsüyü yıktırmayız. O kürsü milletin kürsüsü. Bu görüntüleri kimse yaşamak istemez ama bunu yaşatanlara soracaksınız. İnşallah milletimiz bu referandum sürecinde sandığa gittiği zaman bunun hesabını soracak. Bu ilk kez olmuyor, bunu daha önce de yapmaya çalıştılar, biz yine izin vermedik. Millete karşı saygınız yoksa milletin derdiyle dertlenme gibi bir derdiniz yok ise o zaman gider, kürsüyü de işgal edersiniz, kürsüde konuşanın da hakkını gasbedersiniz. Bunu yaparken milletin hakkını gasbettiğinizin farkında değilsiniz."

"Milletimize karşı olan sorumluluk anlayışımız makamlarda yapışmayı değil, milletin gönlüne girmeyi ister"

Özgürlüklere yol açarak, insan haklarına ve inanç özgürlüğüne inanarak bu günlere gelindiğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"Ne dedi Cumhurbaşkanımız, 'İnancından emin olan başkasının inancından korkmaz.' Biz, inancımızdan elhamdülillah eminiz. Davamızdan eminiz ve biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Kurucu Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız ve liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile beraber yürürüz. Başbakanımız Binali Yıldırım, hem bakanlığı dönemi içerisinde hem başbakanlığı dönemi içerisinde laf üstünde laf değil, taş üstünde taş, iş üstünde iş koymanın en güzel örneklerini ortaya koymuştur. Mecliste, 'Türkiye'nin geleceği için bu millet için bin Binali feda olsun' demiştir. Değerli kardeşlerim, bizim birbirimize karşı olan, milletimize karşı olan sorumluluk anlayışımız makamlarda yapışmayı değil, milletin gönlüne girmeyi ister. Millete hizmet eden, milletin ihtiyaçlarını gideren, derdiyle dertlenen, onun gönlüne giren zaten milletinin geleceğinde yer alır. Önemli olan budur."

"Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, sosyal, laik bir hukuk devletidir, bitti. Bunu tartışan yok"

Türkiye'nin demokratik, sosyal, laik bir hukuk devleti olduğuna işaret eden Kılıç, şöyle devam etti:

"Kimileri, 367 garabetini ortaya koyanların yanında yer almak isteyenlerin yanında yer almayı isteyebilir. O, onların bileceği iş. İkna odalarında olmak isteyebilir. O, onların bileceği iş. Biz ne ikna odası kurarız ne de ikna odasının içine zorla birilerini sokarız. Biz, ancak şunu yaparız, ikna odalarını yıkıp, özgürlüklerin önünü açarız. Dün, Sayın Başbakanımız dile getirdi. Bir tane sahte genelge uydurmuş birileri. Ya bunlar artık af edersiniz, sahtekarlığı da başka tarafa taşımaya başladı. Ülkenin Başbakanının imzasını taklit etmek kimin haddine düşmüş, bu nasıl bir şeydir. Bunlar, boyut değiştirmeye başladı. Rejim tartışmasına getirmeye çalışıyorlar ya işi. Cumhuriyet ne zaman kuruldu, 1923. Rejim tartışması o gün bitti. Türkiye Cumhuriyeti devleti o gün kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, sosyal, laik bir hukuk devletidir, bitti. Bunu tartışan yok. 2002'den bu yana yol almaya çalıştığımız, koşmaya çalıştığımız projelerde, icraatlarda hep önümüze bir takım engeller çıkarmaya çalışanlar var. Genelde memur kardeşler bürokrasideki arkadaşlar bir işin nasıl yapılacağını değil, nasıl yapılmayacağını anlatır. Ben, bürokraside de görev yaptım. Dolayısıyla bu anlamda baktığımızda biz ne diyoruz, bu sistemi değiştireceğiz, yani yönetim sistemini. Sorumlu olan belli, orada. Yasama, yargı orada. Bu erkler kalkıyor mu, yok. Kalkmıyor, tam aksine güçlenerek yoluna devam ediyor. Milletvekilinin görevi yasama yapmak, yasalarla ilgili olan çalışmaları denetlemek. Yargı tabii ki bağımsız ve tarafsız olacak."

"15 Temmuz gecesi zihnini, beynini bir dolara satanların yaptıklarını, daha sonra ekonomiyle yapmaya kalkanlar var." ifadesini kullanan Bakan Çağatay Kılıç, milletin bu tarihten sonra "Lirama da sahip çıkıyorum, parama da sahip çıkıyorum" deyip, bankaya parasını yatırdığını, ekonomisine de sahip çıktığını bildirdi.

Yurt dışından ülkeye bakan ithal edildiği günlerin de yaşandığını anımsatan Kılıç, "Koalisyon o zaman, 'Dışarıdan bir tane adam getirelim de IMF'nin temsilcisi olarak gelsin, burada işi düzenlesin.' İlk ne yaptı, yatırımları kesti. Niye, para yok. Biz ne diyoruz, ülkeye yatırım yapalım. 14 yıldır yapıyor muyuz, yapıyoruz. Taş üstüne taş koyuyor muyuz, koyuyoruz. Özgürlüklerin önünü açıyor muyuz, açıyoruz. Peki kavga ne? Kavga, vesayetlerin ortadan kalkıyor olması. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, mecliste kürsünün arkasında yazan o sözünün tam tecelli bulacağını gördüler." diye konuştu.

"Millet ne karar verirse, başımızın üstünde"

Referandum sürecinde herkesin üzerine düşen görevleri bulunduğuna değinen Bakan Çağatay Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kararı millet verecek. Millet ne karar verirse, başımızın üstünde. Biz bunu söylüyoruz. Siz milletten mi korkuyorsunuz? Korkmanıza gerek yok. Bu millet nerede, ne karar vereceğini çok iyi bilir. Nasıl 2002 seçimlerinde birilerini gönderdiyse bizi iktidar ettiyse... Sandıkta gayet iyi karar verir. Çok ince feraseti vardır. Dolayısıyla biz milletimize güveneceğiz, biz milletimize anlatacağız. Herkese anlatacağız, herkes fikrini ortaya koyacak.Ülkesinin geleceğiyle ilgili düşüncesi olan, fikri olan herkes ortaya koyacak. Bu, demokrasinin bir gereği, aksini iddia edemezseniz ama ne diyorlar, 'niye evet için şöyle diyorsunuz, niye evet için şu böyle diyor.' Sen 'hayır' için diyorsun, niye demeyeceğim."

"Bu milletin, artık sizin bu yanıltma çalışmalarınıza karnı tok"

"Milletten mi korkuyorsunuz? Korkmuyorsanız, böyle bir çekinceniz yoksa siz kazanacağınıza inanıyorsanız, rahat olun. Biz, rahatız. Biz, ne diyoruz, biz milletimize anlatacağız, milletimiz kararını verecek." diyen Bakan Çağatay Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

"Niye bunu söyleyemiyorsun, niye illa kavga etmeye çalışıyorsun, niye illa 'sen böyle diyemezsin, böyle yapamazsın' diyorsun veya başka bir şey söylediği, kararını açıkladığı için 'vay sen böyle miydin' diyorsun. Ne kadar özgürlükçü olduğunuzu görüyoruz işte. Hala atamamışsınız o eski alışkanlıklarınızı. Bazıları da 'televizyoncuyum' diye geziyor, 'Memlekette öyle ettik, böyle ettik.' Gördük sizin de ettiklerinizi. Bazı haberleri öne çıkarıp bazı haberleri gizliyorsunuz, değil mi? Kusura bakmayın bu milletin, artık sizin bu yanıltma çalışmalarınıza karnı tok. Referandum süreci içinde daha birçok şeyi konuşacağız. Dolayısıyla biz artık yeni bir sürecin içerisine girdik. Hep beraber partimizin ve genel merkezimizin, Başbakanımızın, genel başkanımızın referandum sürecindeki yapacağı çalışmalarla ilgili hepimize düşen görevler var."

Milletin kararına saygı duyulması gerektiğini kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, sundukları değişiklik teklifinin millet tarafından onaylanması durumunda Türkiye'nin önünün hızla açılacağını vurguladı.

AK Parti'ye yakışır şekilde fikirlerini, tezlerini ortaya koyacaklarını belirten Bakan Çağatay Kılıç, "Milletimizin kararına güveneceğiz. Dün, Mersin'de açılan şehir hastanesini gördünüz, değil mi? Dünya üzerinde böyle hastaneleri inşa eden kaç tane ülke var şu anda? Ama bakın, Cumhurbaşkanımız ne diyordu, '10 yılı aşkındır olan bir hayalim.' Bak, ne kadar uzun sürmüş. Niye uzun sürdü o kadar, sistem. Çarklar yavaş, anca değişiyor bazı şeyler. İnşallah bunu hızlandıracağız." dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, toplantının ardından Niğde Valiliğini ve Niğde Belediye Başkanlığını ziyaret etti. Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan Şehit Ömer Halisdemir anısına hazırlanan formayı Bakan Çağatay Kılıç'a takdim etti. Bakan Çağatay Kılıç, daha sonra Ömer Halisdemir Üniversitesi Kampüsünde bulunan Sultan 1. Kılıçarslan Kız Öğrenci Yurdu'nu ve Niğde Bor Şehit Ömer Halisdemir Gençlik Merkezini ziyaret etti.