BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ “ 2024’ÜN EN GÜÇLÜ ADAYI BİZİZ”

23 Şubat 2017

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın (EURO 2024) en güçlü adayının Türkiye olduğunu vurguladı.

  İstanbul’da görülmeye başlanan Futbolda Şike Kumpası Davası ile ilgili açıklamalarda da bulunan Bakan Çağatay Kılıç, “Şike davasının Türk sporuna hiçbir etkisinin olmadığını söylemek doğru olmaz. ülkemizin spor anlamındaki imajına zarar verenler tabi ki bunun bedelini ödeyecek” dedi.

 
Bakan Çağatay Kılıç, Ankara Temsilcisi Hakan Çelik'in canlı yayın konuğu olduğu CNN Türk'te spor gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İstanbul’da görülmeye başlanan Futbolda Şike Kumpası Davası’nın, Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) karşı yürütülen mücadelenin bir ayağı olduğuna işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, “Bu konunun Türk sporuna nasıl bir zarar verdiği noktasında değerlendirme yapmamız gerekirse; tabii ki ‘hiçbir etkisi olmadı’ dersek bu doğru olmaz. Ülkemizin spor özellikle futbol anlamındaki imajına baktığımız zaman. zarar vermek isteyenler bunun hesabını verecekler. 15 Temmuz gecesi nasıl ülkesine ihanet edenler varsa, o yapının içerisinde yer alıp da onun başını çektilerse bunlar da aynı şekilde bu ihanetlerin hesabını yargı önünde verecekler” diye konuştu.
 
Bakan Çağatay Kılıç’ın, canlı yayında Hakan Çelik’in sorularına verdiği yanıtlar ise şöyle:
 
-Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, o dönemi tarif ederken; ‘sayın cumhurbaşkanı ve benim dışımda o dönemdeki kimsenin bunun bir FETÖ kumpası olduğuna inanmamıştı, FETÖ gerçeğini ilk biz gördük dedi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
FETÖ’yle mücadelenin nasıl yapıldığını Türkiye’de şu anda herkes görüyor. Dolayısıyla bu topyekün bir mücadeledir. Sporun içerisindeki birtakım unsurlara da bulaşmış olabilirler bunlar. Emniyetin, Adalet Bakanlığının içerisinde, yargı camiasının içerisindeki belli yerlere bulaştıklarını biliyoruz. TSK’nın belli noktalarına sızdıklarını biliyoruz. Bunların uzantılarının spor camiasının belli bölümlerine de uzanmaya çalışmış olmaları mümkündür. Ama olayın temeli FETÖ ile mücadeledir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Başbakanımızın da bu noktadaki talimatları açıktır. Biz oradan aldığımız talimat ve bu noktadaki iradeyle, hiçbir şüphe bırakmaksızın bu yapılanmanın üzerine gidiyoruz. Özellikle 17 – 25 Aralık’tan sonra bu yapı ile mücadele içerisinde her şey açığa çıkarıldı. Ama 15 Temmuz’dan sonra daha fazla açığa çıkan şeyler oldu. Bir terör örgütü yapılanması içerisinde ülkesine karşı ihanetlerden söz ediyoruz. Dolayısıyla FETÖ ile topyekün mücadelede bunu değerlendirip, her açıdan üzerine gitmemiz gerekiyor.
 
-Tribünlerde seyirci sayısının azalmasının sebebi nedir? Bir türlü stadyumlar doldurulamıyor. Galatasaray Kulübü eski yöneticisi Abdürrahim Albayrak benim program konuğum oldu hafta sonu.  Sizin de kulaklarınızı çınlattı. Albayrak, ‘Sayın Bakana, localarda misafirimiz olanların Passolig uygulamasının dışında bırakılması ile ilgili önerimi ilettim. Dünyanın her yerinden insanlar geliyor, onlara kart bulmaya uğraşıyoruz, sıkıntı oluyor’ dedi. Siz acaba bu konu ile ilgili ne söylersiniz?
 
Taraftarları, seyircileri statlara getirmek birincil anlamda kulüplerin sorumluluğunda. Biz burada altyapı çalışmalarımızı, kulüplerimize verdiğimiz desteklerle beraber, tabi ki tesislerin modernleşmesi konusundaki çalışmalarımızı yapıyoruz. Sportif anlamda da onlarla işbirliği yapıyoruz. Yani kulüplerimizle beraber sporcularımızın, antrenörlerimizin yetiştirilmesi konusunda yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Ancak futbol ya da başka bir branştaki seyircinin tribünden müsabakayı takip etmesinin birçok unsuru var. Elektronik biletin devreye girdiği sezonda düşme olduğu doğrudur. Ama şu an geldiği nokta ve ivmelenmesi artık neredeyse eski ortalamalara ulaşmış durumda. Ama bizim kaçırdığımız bir şey var. Siz eğer çıkıp ‘elektronik bilet dolayısıyla seyirci sayısı düştü’ derseniz bir tespiti yanlış yapmış olursunuz. Elektronik biletin devreye girmesinden önceki seyirci sayısına baktığınız zaman da seyirci sayısı azdı. O noktayı şu an yaklaşmış durumdayız. Bunun irdelenmesi lazım. Seyir kalitesi, sahadaki ortaya konan mücadele, genel anlamdaki rekabet…
 
-Futbol artık daha mı az zevk veriyor?
 
Yaptığınız mücadelenin içerisinde siz zirveye yakın oynadığınızda, rekabet ortamı yükseldiğinde çok daha fazla seyirci takip ediyor, bu doğal bir şey. Kalite düşüklüğü olursa o zaman daha az seyirci geliyor.
 
-Abdürrahim Albayrak’ın dile getirdiği konu ile ilgili bir çalışma olabilir mi?
 
Elektronik biletin ne şartlarda uygulanması gerektiği kanunda açık bir şekilde yazıyor. Dolayısıyla orada her hangi bir değişiklik şu an söz konusu değil.
 
-Futbol insanların hayatında bu kadar önemli ki, siz de futbol tutkunu bir insansınız onu biliyorum. Futbolu bu kadar hayati mesele olarak görmeyin diye çevrenize de söylüyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bu beraberinde çatışmaya dönüşüyor…
 
Futbol bir spor müsabakasıdır. Aynı zamanda bir birliktelik, beraberliktir. Sporun birleştirici yapısının ön plana çıktığı bir branştır. Şunu bilmemiz lazım; sahada farklı renklere gönül veren taraftarlar beraber olacaklar, takımlarını destekleyecekler, marş söyleyecekler, tezahürat yapacaklar…  Futbol ayrıştırıcı bir yapı olarak ortay çıkarsa büyük hata yapılır. Federasyonun da bu noktada çalışmaları var. Kulüp başkanları ve yöneticiler, camialarının delegeleri tarafından seçilen kişiler. Ama sorumlulukları var. Hem kendi camialarına karşı hem de seçilmiş olmakla beraber Türk sporuna, Türk futboluna karşı. Yöneticiler, maçlardan hemen sonra duygu yapısının en üst seviyede olduğu noktada açıklama yapmasınlar, bizim geleneklerimizde de vardır bu. Bir karar verilmeden önce bir düşünün, en azından bir zaman geçmesini bekleyin, yapacağınız açıklamayı da bu noktada yapmakta yarar var. Yurt dışından örnekler veriliyor. Ben sevmiyorum yurt dışından örnek vermeyi ama madem örnek veriyoruz. O zaman orada kimlerin konuşup konuşmadığına da bakalım. Sorumlu kişiler dışında kimse konuşmuyor. Bizde herkes konuşuyor. Burada bir yanlışlık var. Basına da burada bir eleştiri getiriyorum ben, 3 saat 4 saat süren programlar o öyle dedi bu böyle dedi bu doğru değil.
 
- Gerçekten önemli bir başarıydı EYOF hakkındaki değerlendirmenizi öğrenmek isterim. Buradan yol açıklanarak 2014 ile bağlayalım mı olimpiyat gibi organizasyonlara kapıyı aralar mı?
 
EYOF zaten bizim 2019'da yapacağımız bir organizasyondu. Bosna Hersek yetiştiremeyeceğini beyan ederek bizden destek istedi, biz de yaptık. Yani 4 yıl hazırlık süresi olan organizasyonu biz 2 yıldan daha az bir sürede yaptık ve buraya 34 ülkeden 675 sporcu katıldı 14-18 yaş aralığında.
 
- Bu ölçekteki en büyük organizasyon değil mi?
 
Evet bu ölçekteki en büyük. Yaptığımız organizasyondan Avrupa'da çok ciddi bir övgüyle bahsediliyor. Sportif anlamda baktığımız zaman farklı branşlarda ilk kez madalya alan genç kardeşlerimiz oldu. Bunların isimlerini de dile getirmemiz gerekli. Hazar'ın, Zeynep'in, Aydın'ın ortaya koyduğu başarılar, kılpayı kaçanlar… Bunlar ilerisi için çok büyük ümit vaat ediyor. Yaz olimpiyat oyunlarında Mete'yi, Yasemin’i, diğer genç kardeşlerimizi konuştuğumuz kadar bunları da konuşmamız gerekiyor. Biz neyi konuşuyoruz? Buz Hokeyi Milli Takımımızın Rusya ile olan mücadelesinin sonucunu konuştuk. Neredeyse bir hafta. Bu doğru mu? Bu kardeşlerimiz yeni ortaya çıkmışlar. Ama karşınızdaki rakip Rusya ve siz 2. kademe olarak orada yer alıyorsunuz. Bu kadar acımasız olmayacağız, bunlar genç çocuklar. Ben takım kaptanını aradım, kendisi ile konuştum. Bereket onlar çok fazla takılmadılar eleştirilere. Ama bir yandan festival diyorsunuz diğer yandan acımasız bir şekilde eleştiriyorsunuz. Curling takımımız ortaya koyduğu başarı, Hazal'ın ortaya koyduğu başarı… Medyada yer aldı ama olumsuzlukları da ön plana çıkarmamak lazım.
 
-Samsun'da de Deaflympics var. Dünyanın benim bildiğim kadarı ile 3. büyük organizasyonu Samsun'da yapılacak bununla ilgili bir cümle değerlendirme alayım.
 
23.  İşitme Engelliler Yaz Olimpiyat Oyunları olacak. Misafirlerimizi Samsunumuz’da ağırlayacağız. Daha önce gelmeyeceğini beyan eden bazı ülkeler bu hafta yapılan toplantı sonunda gelme kararı aldılar. Şu anda 73 ülke 5 bini aşkın sporcu katılacak. Dolayısıyla Türkiye’nin bugüne kadar yapmış olduğu en büyük organizasyon olacak. Diyorlar ya Türkiye artık eskisi kadar organizasyon almıyor diye. Alıyoruz da seçici olarak alıyoruz.
 
-Osmanlıspor ve Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi’nde karşılaşmaları var. Onlarla ilgili bir mesajınız var mı?
 
İnşallah iyi bir başarı elde ederler.  Ülkemiz adına yapılan her türlü organizasyonda ve mücadelede biz tüm takımlarımızın arkasındayız. Stadyumda farklı yerlerde formasını üzerine giyip de takımını destekleyen taraftarlar tabii ki farklı renkleri destekliyorlar ama formaların üzerinde ortak nokta olan bir tek şey var; Ay-Yıldızlı Türk Bayrağımız. Bayrağımız altındaki birleştirici unsuru unutmamamız lazım.  Bunun birlik ve beraberlik için ortaya çıkması gereken,  kullanılması gereken bir organizasyon olduğunu bir şölen olduğunu da unutmamamız gerekiyor.
 
-Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi’nde  Krasnodar’a elendi.  Taraftarlar, yönetim ve başkan Aziz Yıldırım için istifa çağrısı yaptılar.  Fenerbahçe çok büyük bir camia.  Herhangi bir kulüp olmadığı için. Bu takım taraftarlarının ve camiaların bu değişim çağrılarına yanıt vermek gerekir diye düşünüyor musunuz?
 
Tabii bunlar, camiaların kendi içerisinde yapacakları çalışmalar ve konulardır.  Dediğim gibi seçilmiş bir başkandır, seçilmiş yönetim kurullarıdır ama tabii ki delegenin sesine, taraftarın sesine de kulak vermek gerekir. Dolayısıyla bizim şu anda bir kulübün yönetimiyle ilgili değişiklik konusunda bir şey söylememiz doğru olmaz. Ama şunu söylüyorum; tabii ki dinamikler içerisinde değişim her zaman vardır, kalmak da vardır. Bu, o dinamikler içerisinde yaşanması gereken bir doğal süreçtir. Tabii yapılan, dile getirilen sözler, verilen sözler bunların yerine gelmesi, gelmemesi bunların hepsi bunun üzerinde etkendir ama bu herkes için geçerlidir, sadece Fenerbahçe için geçerli olan bir şey değil.
 
-EURO 2024 adaylığı için derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri oluyor.  Türkiye’de sorunu olan bir takım yapıların mesela FETÖ’nün bu yapılarda dışarıda bir etkisi var mıdır, yok mudur bunu bilmiyorum ama…
 
Mutlaka Ülkelerini karalamak için bir ihanetin içerisinde olduklarını biliyoruz. Çünkü bunlar ülkesine ihanet eden hainler. Gidip herkesten Türkiye aleyhine konuşan işte biz bu yüzden diyoruz, bunlar hain.  Bunları bir kenara atmamız lazım. Bunlarla ilişkileri kesmek gerekiyor. EYOF 2017 Erzurum ile ilgili Türkiye’de yapılmaması için çok mücadele edildi. Spor camiasının içerisinde bu organizasyonun Türkiye’de yapılmamasını isteyenler oldu. Maalesef ülkemizden de buna çanak tutanlar oldu ama en başarılı ve en iyi şekilde yapıldı.  Güvenlik bahane edildi ama gördüğünüz üzere en başarılı şekilde bu organizasyonu yaptık. Onun için EURO 2024’ün en büyük adayı biziz.